-
Editörden
Deðerli Yeni Fikir Dergisi okuyucuları; Yeni Fikir Dergisi ailesi olarak ikinci özel bir sayı çıkarmanın mutluluðunu siz deðerli okuyucularımızla paylaşmaktan ayrı bir haz aldıðımızı belirtmek isteriz. Akademik bir derginin sürekliliði -takdir edersiniz ki- çok önemlidir. Dergimizin akademik camia, fikir ve kültür çevrelerinde, önemli bir yer edinmeye başlaması, yayıncılık adına ne kadar deðerli bir faaliyette bulunduðumuzu göstermektedir. Bu noktada bizleri yalnız bırakmayan akademik kadromuza ve yayın kurulumuza çok teşekkür ediyorum. Çünkü, böylesi bir dergi, ancak yayın kurulu ve danışma/hakem kurulunun müşterek hareket etmesiyle mümkündür.
Derginin ikinci sayısını çıkardıðımızda Aydın/Gazete Flaş’a verdiðimiz röportajda beyan etmiştik: Her beş sayıdan sonraki ilk dergi, özel sayı olacak. Çok şükür ki, ikinci külliyatımız olan 12.sayı ile sizlerin huzurunuzdayız. Ve inşallah daha nice özel sayılara ... İlaveten www.yenifikirhaber.com haber sitemizin yayın hayatına geçtiðini de ifade edelim.
Bu sayımızda, yayın kurulumuzun titiz bir şekilde seçtiði makaleler, akademik ve fikir hayata büyük katkıları olacak yazılar olduðunu düşünüyoruz. Bu noktada yazarlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Celaleddin SERİNKAN
Denizli Dershanecilik Sektöründe Michael Porter’ın Rekabet Güçleri Araştırması
Öz
Bu çalışmanın amacı, Denizli dershane sektörünün mevcut durumunun stratejik yönetim
perspektifinden analiz edilmesi ve sektörün gelişimi için stratejik öneriler getirilmesidir.
Bu amaçla öncelikle stratejik yönetim yaklaşımı incelenmiş; daha sonra rekabet ve rekabet
güçleri incelenmiştir. Bu nedenle için rekabet gücü analiz yöntemlerinden biri olan Michael
Porter’in beş güç analizi ile sektör hakkında deðerlendirme yapılmıştır. Sonuç ve deðerlendirme
kısmında ise önceki bölümde yapılan deðerlendirme ve analizlerin ışıðında sektör için
stratejik öneriler getirilmiştir.
1 - 12
Anahtar Kelimeler: stratejik yönetim, özel sektör, rekabet,dershane,eðitim
Emine ÖNDER, Ali TAŞ
Araştırma Görevlilerinin Deðerleri İle Örgütsel Vatandaşlık Davranışları Arasındaki İlişki
Öz
Araştırmada, araştırma görevlilerinin bireysel deðerleri ve ÖVD arasında ilişki olup olmadıðı ile bireysel deðerlerinin ÖVD üzerine etkisini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç kapsamında veriler, “Deðerler, Suç Anlayışı ve Ahlaki Hüküm Ölçeði” ve “Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeði” aracılıðıyla elde edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu SDÜ ve MAEÜ araştırma görevlileri oluşturmuştur. Araştırma, betimsel tarama modeline göre tasarlanmıştır. Araştırmada, aritmetik ortalama, standart sapma, korelasyon ve regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma görevlilerinin bireysel deðerleri siyasi, ahlaki, estetik, ekonomik, bilimsel, sosyal ve dini deðerler olarak sıralanırken OVD, nezaket, vicdanlılık, yardımlaşma, sivil erdem ve centilmenlik olarak sıralanmıştır. ÖVD’nin yardımlaşma boyutu ile dini, sosyal, estetik ve siyasi deðerler arasında ilişkinin olduðu bulunmuştur. Ayrıca estetik deðerin, nezaket ÖVD üzerinde anlamlı bir yordayıcı olduðu tespit edilmiştir.
13 - 27
Anahtar sözcükler: Araştırma görevlisi, örgütsel vatandaşlık davranışları, deðer, bireysel deðerler.
Mustafa BIYIKLI
Osmanlıya Karşı Ayrılıkçı Hareketten Batıya Karşı Baðımsızlık Ve Hâkimiyet Mücadelesine Arap Düşünce Hareketine Genel Bir Bakış
Öz
19. Yüzyıla kadar asırlar süren Türk-Arap ittifakı, birlikteliði ve barışı, Batıya yönelik
fetihler açısından önemli bir destek olarak kendini göstermişti. Özellikle Osmanlı Devleti’nin,
Arap dünyasını idaresi altına alarak oluşturduðu Türk-Arap birliði, Osmanlının Batıya yönelik
fetihlerini daha da kolaylaştırmış ve hızlandırmıştı. Ancak 19. Yüzyıla girerken Batının
ekonomik ve teknik üstünlüðü ele geçirmesinin yanı sıra 19. Yüzyılda yayın ve iletişim vasıtalarının
gelişmesi, bu vasıtalarla Batıda ortaya çıkan kavmiyetçilik fikirleri, hürriyet ve demokrasi
anlayışının Osmanlı idari ve toplum yapısını olumsuz etkilemesi, istenmeyen sonuçları da
beraberinde getirdi. Bu süreçte din ve örf birinci derecede etkili oldu. Batılı devletlerin Osmanlı
himayesindeki azınlıklara yönelik himaye politikaları ve propagandaları, Osmanlı azınlıklarının
öncelikle özerklik ve baðımsızlık isteklerini kamçıladı. Bu politikalar ve propagandalar
öncelikle ve özellikle Osmanlı idaresinde yaşayan Hıristiyan unsurlar üzerinde etkili oldu.
Sırpların ve Yunanlıların milliyetçilik hareketleri ve baðımsızlık istekleri Osmanlıyı zor
durumlarda bırakmakla beraber özellikle Arap milliyetçilik hareketleri ve baðımsızlık istekleri
Osmanlı açısından şaşırtıcı oldu.
19. Yüzyılın sonlarına doðru her ne kadar Osmanlı idaresi bir Türk-Arap birlikteliðini
ayakta tutmaya çalışsa da öncelikle Suriye, Lübnan ve Mısır’da yoðun bulunan Hıristiyan
Arap aydınlarının ve yazarlarının Batının da teşvik ve etkisiyle Arap milliyetçiliði ve ayrılıkçılıðı
fikirlerini filizlendirmeleri, Osmanlı idaresine karşı organize hareketleri tahrik etmeleri
Osmanlının parçalanma sürecini hızlandırdı. Batılı devletlerin destek ve vaatlerine kanan
Müslüman ve Gayrimüslim ayrılıkçı grupların birlikte hareket etmeleri, özellikle Batılı devletlerin
çıkarlarına hizmet etti. Osmanlı Devletinin parçalanması sonucu özellikle Araplar, kendilerine
verilen sözlerin yerine getirilmediðine şahit oldular ve işgalci Batı devletlerinin manda
idaresi altına düşerek hürriyet ve baðımsızlık mücadelesine giriştiler.
Bu durum, özellikle Araplar açısından tarihi bir tecrübe oldu. Türk-Arap birlikteliðinin
getirdikleri ve götürdükleri üzerine yapılan tartışmalar ve araştırmalar, günümüze deðin
devam etti.Bu çalışmada, 19. Yüzyılda Osmanlıya karşı oluşan Arap ayrılıkçı hareketlerinin
başlaması, gelişmesi ve Osmanlıya etkilerinin yanı sıra; I. Dünya Savaşı sonucu beklemedikleri
bir şekilde Batı işgalci devletlerinin manda idaresine düşen Arapların, bu sefer Batıya karşı
verdikleri Baðımsızlık ve hakimiyet mücadelesi genel hatlarıyla ele alınmaktadır. Bununla beraber,
yakın geçmişten çıkarılabilecek tarihi dersler ve tecrübelerle, Türk-Arap ilişkilerinin geleceðine
yönelik düşünceler ileri sürülmektedir.
28 - 47
Anahtar Kelimeler: Arap Milliyetçiliði, Ayrılıkçı hareketler, Arap baðımsızlık mücadelesi, Türk-Arap İlişkileri.
İbrahim ORGAN, Doðan BOZDOĞAN
Türkiye’de Opsiyon Sözleşmelerinin Kullanım Alanı ve Vergilendirilmesi
Öz
Faiz oranları, mal fiyatları ve döviz kurlarındaki gelişmeler alternatif finansal ürünlere
olan ihtiyacı arttırmıştır. Bu ihtiyacın bir sonucu olarak türev piyasaların geliştirilmesine çalışılmış
ve bunun için bir takım düzenlemelere gidilmiştir. Bu düzenlemeler yasal ve vergisel olarak
yapılmıştır. Türkiye’nin türev piyasalarla tanışması 1980’li yıllara dayanmaktadır. Türev
piyasalar içerisinde opsiyon sözleşmeleri, forward sözleşmeleri, swap sözleşmeleri ve future
sözleşmeler yer almaktadır. Türev ürünler içerisinde yer alan opsiyon sözleşmeleri, satın alan
tarafa herhangi bir ürünün fiyatını bugünden sabitlemek koşulu ile bu ürünü ileri bir vadede
satın alma yada satma hakkını veren anlaşmadır. Sık kullanılan bir türev üründür. Türkiye’de
gerek opsiyon sözleşmesine gerekse de diðer türev ürünlere yönelik yasal ve vergisel düzenlemelerde
bir takım eksiklikler dikkat çekmektedir.
Bu çalışmada, Türkiye’de opsiyon sözleşmelerinin vergilendirilmesi ve kullanım alanının
genişletilmesine yönelik bilgilere yer verilecek ve mevcut vergi sistemindeki eksiklikler ortaya
konularak çözüm önerilerinde bulunulacaktır.
48 - 59
Anahtar Kelimeler: Türev Ürünler, Opsiyon Sözleşmeleri, Vergilendirme, Türkiye.
Arzu GÜRDOĞAN
Mobbing Kavramının Birey ve Örgüt Açısından Önemi
Öz
Küreselleşme ve rekabet; bilgi, iletişim ve üretim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler; yeni oluşan pazarlara girebilme ve mevcut pazarlarda büyüyebilme çabası; tüketicilerin bilinçlenmesi, istek ve ihtiyaçlarının deðişmesi; toplam kalite kavramının gelişmesi ile çalışanların yönetime katılma ve daha demokratik yönetilme istekleri söz konusu bu deðişmelerin nedenleri olarak gösterilmektedir. 1960’lı yıllarda, başlangıcında çıkar çatışmalarının olduðu sanılan, işyerinde olası bir rakip olarak düşünülen bireylere yönelik sistematik bir şekilde uygulanan psikolojik şiddet davranışlarını içeren yeni bir olgunun varlıðından söz edilmeye başlanmıştır.
Bu olgu işyerinde “Psikolojik şiddet (Mobbing)” olarak adlandırılmıştır. Sektörel bazda yapılan araştırmalarda, psikolojik şiddet olaylarının en çok saðlık, üniversiteler ve gönüllü kuruluşlarda ortaya çıktıðı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, mobbing’in birey ve örgüt açısından ne anlama geldiði ve nasıl algılandıðını ortaya koymaktır. Bu amaçla, yapılmış olan çalışmalardan yola çıkarak bir literatür taraması gerçekleştirilmiştir.
Yapılan literatür taraması sonucunda elde edilen bulgular, kurumlarda mobbing olgusunun geçmişten beri var olduðunu, ancak bireylerin bu olgunun ne anlama geldiðini bilmedikleri ya da farkına varmadıklarından su üstüne çıkmadıðını göstermektedir. İşyerinde psikolojik baskının neden olduðu psikolojik gerilimin kişilere, kurumlara ve topluma olan faturasının yüksekliði, psikolojik baskıyla mücadele etmeyi zorunlu kılmaktadır. Bunun için her tür psikolojik baskıyı (mobbing) ortadan kaldırarak, kurumları iş tatmini, çalışma barışı ve baðlılık duygularının kuvvetli olduðu sosyal yapılar haline getirmek öncelikli olarak yapılması gerekenler arasında görülebilir.
60 - 70
Anahtar Kelimeler: Psikolojik Şiddet (Mobbing), Yildirma, Duygusal Taciz, Zorbalik.
Halil SAVAŞ
İşletme Bölümü İstatistik Dersini Alan Öðrencilerin Başarı Performansının Deðerlendirilmesi
Öz
Öðrencilerin başarılarını etkileyen temel faktörler genel olarak; öðretim elemanı, öðrenci
ve çevresel odaklı olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bu faktörler temelinde öðrenci başarılarının
ölçülmesi, deðerlendirilmesi ve sonuçların analiz edilmesi bir yandan varsa yanlış uygulamaların
tespit edilmesini, diðer yandan başarı performansının sürekli iyileştirilmesinin
altyapısını saðlayacaktır. Öðrencinin başarı performansını detaylı olarak takip eden, deðerlendiren
ve analiz sonuçlarına göre yeni politikalar üreten ve bunu sürekli hale getirebilen
üniversitelerin sayısının çok az olduðu dikkate alınırsa, bu tür çalışmaların önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Bu çalışmada; Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme
Bölümü’nde 2012-2013 Eðitim-Öðretim Yılı Güz döneminde İstatistik I dersini İngilizce ve
Türkçe alan öðrencilerin sınav başarı performansı karşılaştırılmıştır. Öðretim dilinin öðrencinin
başarı performansı üzerindeki etkisinin yanında; cinsiyet, öðrenim türü ve akademik ortalama
gibi deðişkenlerin ders başarı performansı üzerindeki etkisi araştırılmıştır.
71 - 79
Anahtar Sözcükler: Performans Ölçümü, İşletme, İstatistik, Sınav Performansı, Yabancı Dil.
Ali TÜRKER, İsa ÇELİK
Somut Olmayan Kültürel Miras Unsurlarının Turistik Ürün Olarak Geliştirilmesine Yönelik Alternatif Öneriler
Öz
UNESCO, 2003 yılında gerçekleştirmiş olduðu genel konferansında “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesini” imzalamıştır. Türkiye ise bu sözleşmeye 2006 yılında 5448 sayılı “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesinin Uygun Bulunduðuna Dair Kanun” ile dâhil olmuştur. Bu çalışmanın temel amacı somut olmayan kültürel miras unsurlarının turistik ürün olarak mevcut kullanımı üzerinde durmak ve alternatif ürün geliştirme örnekleri verebilmektir. Bu amaçla birinci bölümde kültür ve somut olmayan kültürel miras kavramları üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise Türkiye’nin somut olmayan kültürel miras sözleşmesine dâhil olma süreci ve Türkiye’nin SOKÜM envanteri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın üçüncü bölümünde, turizm kavramı tanımlanmış ve dünyada ve Türkiye’de turizmin mevcut durumu hakkında bilgi verilmiştir. Bu bölümde ayrıca kültür ve turizm ilişkisine deðinilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise somut olmayan kültürel miras unsurlarının turistik ürün olarak deðerlendirilmesine ilişkin örnek çözüm önerileri sunulmuştur.
80 - 90
Anahtar Kelimeler: Kültür, SOKÜM, Turizm, Turistik Ürün.
Esin BARUTÇU, Esma ERÇELİK
Örgüt İçi İletişimin İş Gören Motivasyonuna Etkisi: Denizli’de Otel İşletmelerinde Bir Araştırma
Öz
Örgütlerin giderek büyümesi, rekabetin artması, teknolojik gelişmelerin hızla artması, örgüt içindeki ilişkiler zincirinin karmaşık olması örgütlerde ektin iletişimin önemini artırmıştır. Etkin iletişim sisteminin kurulması yöneticinin görevidir. Yöneticinin, astlarına iş yaptırmak için kullandıðı iletişim tarzı, astları için önemlidir. İletişimde yapılan hatalar, işgörenlerin motivasyonlarının, işinden olan tatminlerinin, örgüte olan baðlılıklarının azalmasına ve morallerinin bozulmasına neden olmaktadır. Bu araştırmada Denizli ili şehir merkezi ile Pamukkale ve Karahayıt bölgesinde faaliyette bulunan otel işletmelerinde hizmet veren işgörenlerin yöneticileri ve çalışma arkadaşlarıyla olan ilişkileri incelenmiştir. Bu ilişki zincirinin işgören motivasyonunu olumlu yönde etkilediði tespit edilmiştir.
91 - 105
Anahtar Kelime: İletişim, Örgütsel iletişim, Motivasyon
Ahmet KÖÇ
Osmanlı Taşrasında Konargöçer-Devlet İlişkisi: Ankara’da Tabanlı Türkmen Aşireti’nin İskânı
Öz
Doðu ve güneydoðu Anadolu’nun en kalabalık konar-göçer gruplarından olan Bozulus Türkmenlerinin XVI. yüzyılın sonlarından itibaren Anadolu’ya daðıldıkları bilinmektedir. Nüfus bakımından Anadolu’da birçok şehirden daha kalabalık olan Bozulus Türkmenleri Ankara, Aydın ve Karaman bölgelerine gelerek buralarda yaşamaya başlamışlardı. Bozulus’a baðlı diðer Türkmen aşiretleri gibi, Tabanlı aşireti de kendisine Ankara civarındaki verimli arazileri seçmişti. Tabanlı Türkmenleri Ankara sahasında oturmaya başlayınca Osmanlı Devleri onları çeşitli vergilerle yükümlü kılmış ve konar-göçerler de buna göre bir sosyal hayat oluşturmuşlardı. Bu çalışmada, Tabanlı aşiretinin yükümlülüklerinden hareketle onların sosyal düzenleri, mukataaları, devlete olan hizmetlerinden bahsedilecektir.
Konar-göçer Tabanlı Türkmenleri ifade edilen bu yükümlülüklerini yerine getirirken bir takım sorunlarla karşılaşmışlardı. Osmanlı Devleti’nin Türkmenlerle ilgili politikaları ve Tabanlı Türkmenlerinin Ankara bölgesinde karşılaştıkları sorunlar, konar-göçerleri eşkiyâlık olaylarına yöneltmişti. Türkmenleri eşkiyâlık olaylarına götüren sebeplerin ne olduðu sorusu, Anadolu’daki diðer olayların da kaynaðını oluşturduðu için önemlidir. Öte yandan Anadolu’da Türkmenler tarafından sürekli hale getirilen eşkiyâlık olayları sırasında Tabanlı Türkmen aşiretine mensup bazı gruplar, Ankara’dan kalkarak Batı Anadolu’ya göç etmişlerdi.
Osmanlı Devleti bir taraftan göç eden bu grupları geri getirmeye çalışırken, bir taraftan da Ankara sahasında eşkiyâlık yapan, huzursuzluk çıkaran aşiret mensuplarını Rakka’ya sürmüştü. Çalışmada Tabanlı Türkmenlerinin yaşadıðı bu tarihî süreç, arşiv belgeleri ve Ankara Şer’iyye sicillerinden hareketle ele alınacaktır.
106 - 127
Anahtar kelimeler: Osmanlı Devleti, Ankara, Konar-göçer, Türkmen, Bozulus, Tabanlı
Mustafa BIYIKLI
Türkiye’nin İttifak Politikası ve Katıldıðı Uluslararası Güvenlik İttifakları (1928-1938)
Öz
Yeni Türkiye, dünyayı sıkıntıya sokmaması için bütün devletlerin sorumlu olduðu dünya barışı ve bölgesel ortak barışın ve ortak güvenliðin, bütün devletlerin elbirliðiyle kurulması ve korunması gerektiðini; dış politikası, kurduðu iyi ilişkiler, iyi komşuluk, barış, dostluk ve birlik yaklaşımları yanı sıra oluşturulan Balkan Paktı, Montrö barışı ve Sadâbat Paktı örnekleriyle dünyaya gösterdi. Yeni Türkiye’nin izlediði ortak barış, ortak güvenlik ve bölge birliði politikası, Dünya’da yankı uyandırdı ve kısa zamanda Türkiye’nin dışarıda ve bölgesinde saygınlıðını önemli derecede arttırdı.
128 - 141
Anahtar Kelimeler: Türk Dış Politikası, ortak barış, ortak güvenlik, ittifaklar.
Ahmet ÇAKIR, İbrahim AKSEL, Masoodul Hassan
Kobi’lerin Kurumsallaşmasında Kosgeb Desteklerinin Rolü
Öz
Bu çalışmada KOBİ’ler ile ilgili temel bilgiler, kurumsallaşma kavramı, KOBİ’lerin kuramsallaşmasında genelde devlet desteklerinin özelde ise Küçük ve Orta Boy Sanayi Geliştirme Başkanlıðı (KOSGEB)’nın desteklerinin KOBİ’lerin kurumsallaşmasındaki etkilerine yönelik saha araştırmasının sonuçları yer almaktadır.
Araştırma kapsamında İstanbul İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet göstermekte olan KOBİ niteliðindeki 200 işletme bulunmaktadır. Söz konusu işletmelerin 100’ü destek kullanan 100’ü ise hiç destek kullanmayan işletmelerdir. Araştırmanın verileri, söz konusu işletmelerin yöneticileri ve/veya sahip yöneticilerine yönelik olarak hazırlanan anket formu aracılıðıyla yüz yüze yapılarak toplanmıştır. Araştırmada deðerlendirmeye alınan anket sayısı destek alan işletme 45 ve hiç destek kullanmayan işletme 57 olmak üzere toplam olarak 102’dir.
Araştırma kapsamındaki KOSGEB’den destek alan işletmeler destek almayan işletmelerden daha kurumsal olduðu; yine biçimsel yapı, kültürel güç, kurumsal sosyal sorumluluk, kurumsal çevre ve normlara uyum boyutları açısından KOSGEB desteði alan işletmeler, destek almayan işletmelerden daha kurumsal olduðu ortaya çıkmıştır.
142 - 153
Anahtar Kelimeler: KOBİ, Kurumsallaşma, KOSGEB
Metin AKTAŞ
Türkiye’de ve İngiltere’de Girişim Sermayesi Finansman Modeli: Karşılaştırmalı Bir Analiz
Öz
Girişim sermayesi finansman modeli özellikle yeni fikirleri ve yeni ortaklıkları desteklediði için gelişmekte olan ülkeler için büyük bir önem arz etmektedir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkeler göre işsizlik oranı çok daha yüksektir. Bu yüzden, en önemli amaçlarından birisi insanları kendi işinin sahibi yapmak olan bu finansman modelinin kullanımı ile gelişmekte olan ülkeler hem ülkelerinin kalkınmasını saðlayabilirler hem de yüksek olan işsizlik oranını düşürebilirler. Bu çalışmanın amacı, İngiltere ile karşılaştırarak girişim sermayesi finansman modelinin Türkiye’deki durumunu araştırmaktır. Bunun için, söz konusu ülkelerdeki girişim sermayesi ile ilgili sınırlamaların durumları incelenmektedir. Bunun yanında, araştırma ve geliştirme harcamaları, yerleşik olan ve yerleşik olmayanların patent başvuruları, risk sermayesi şirketlerinin sayısı ve girişim sermayesi şirketlerinin fon kaynakları kullanılarak bu iki ülke arasında bir karşılaştırma yapılmaktadır. Çalışmanın sonucunda, azınlık hisse senedi haklarının korunmasındaki yetersizlik, devletin risk sermayesi sistemine müdahil olmaması, fon vadelerinin kısalıðı, uzman danışmanlık şirketlerinin azlıðı ve yeniliðe açık olmama nedenlerinden dolayı Türkiye’de risk sermayesi finansman modelinin kullanımının çok yetersiz olduðu sonucuna ulaşılmaktadır.
154 - 165
Anahtar Kelimeler: Türkiye, İngiltere, Girişim Sermayesi, Finansman Modeli
Ali BUDAK
Mario Levi’nin “Yeni Roman”ı: Size Pandispanya Yaptım. Yapısal Bir Çözümleme Denemesi
Öz
Alain Robbe-Grillet, öncüsü olduðu “Yeni Roman”ın bir akımdan çok, bir arayışın adı olduðunu ısrarla vurguluyordu. Grillet’ye göre, Yeni Roman anlayışı, insanla dünya arasında sürekli deðişen baðlantıları anlayabilmek ve anlatabilmek; biçimiyle olduðu kadar ruhuyla da yeni bir eser yaratabilmekti. Çünkü, edebiyat da hayat gibi canlıydı, çevredeki her şey deðişir ve dönüşürken, romanın, yüz elli yıldır aynı şekilde donup kalması düşünülemezdi. Her roman mutlaka kendi tarzını ve biçimini bulmalıydı, bulmak zorundaydı.
Bu makalenin amacı, Mario Levi’nin Size Pandispanya Yaptım adlı son romanını, Grillet’nin bu görüşleri çerçevesinde incelemektir. Bunun için, roman, tamamlanmış bir “yapı” olarak ele alınmış, tek tek unsurlarına ayrılmış ve çözümlenmeye çalışılmıştır.
İnceleme, “giriş” ve “sonuç” yazıları hariç, beş bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde, Size Pandispanya Yaptım romanının ayrıntılı denilebilecek bir özeti verilmiştir. İkinci bölüm, “Bir Yapı Olarak Roman” başlıðını taşımaktadır. Burada, romanda yapı denilince ne anlaşılması gerektiði açıklıða kavuşturulmak istenmiştir. Üçüncü bölümde roman, bu defa, bir anlatım sanatı olarak, başlıca unsurlarıyla birlikte ele alınmıştır. Vak’a zinciri, olay örgüsü, anlatıcıları ve bakış açıları, romandan yapılmış alıntılarla örneklenmiştir. Dördüncü bölüm, bir bakıma, Size Pandispanya Yaptım romanının parodik bir okuması niteliðindedir. Bu yaklaşımla, eserin, geleneksel roman kalıplarını zorlayan biçiminin, en koyu çizgilerle belirlenmesi amaçlanmıştır. Nihayet beşinci bölümde ise, eserin dili ve üslûbu, psikanalitik eleştirinin önemli ismi Norman H. Holland’ın görüşleri ışıðında mercek altına alınmıştır.
166 - 186
Anahtar Kelimeler: Mario Levi, Size Pandispanya Yaptım, İstanbul Bir Masaldı, Karanlık Çökerken Neredeydiniz, Yeni Roman, Alain Robbe - Grillet, Yapısalcılık, Psikanalitik ede biyat kuramı.
Mesut MEZKİT
Türkiye'nin Gelecek Ufku: Muhafazakâr Deðişim
Öz
Geleceði emin adımlarla arşınlayabilmenin yolu; geçmişteki tecrübelerden âzami derecede istifade ile mümkündür.İstikbal inşasını kendine dert edinenlerin ana insiyakı; “muhafaza” edebilmenin gayreti hep ön plânda olmuştur.Geçmişi olduðu gibi “an”a ve “âti’ye taşıma lüzumsuzluðu ile debelenenler ile; yine “maziyi” olduðu gibi taşımanın gayretkeşleri de/ gayretkeşliði de uç noktaların iştigal ettiði sahalardır. Burada yapılmak istenen;“köksüzlük” ile “geri dönücülük”arasında gel git dengesinin bir türlü tutturulamamışlıðı açıða çıkarmaktadır. Hakikatte ise toplumların şuur altında mevcut bulunan “koruma”telâkkîsi doðru zemin ve zamanda yerli yerine oturtulabilirse tekâmülün gerçekleşeceði muhakkaktır.
İşte, bir türlü kurulamayan deðişim ile muhafaza arasındaki denge; devamlı suretle fikrî ve siyasi münakaşaların vasatını oluşturmuştur. Deðişmeyen tek şeyin deðişmek ile yaşamayı öðrenmek uðruna, “deðerlerin” buna feda edilmesi;karşı çıkışların mevzi kazanmasına zemin hazırlanmıştır. Bunun, birlikte olabileceði fikri üzerinde durma çabaları ise -hüsranla demeyelim-; ama, tahrif edilmiş bir muhafazakârlıðı ve deðişimi meydana getirmiştir. Esas itibariyle deðişmek için yok etmenin gerekmediðini; “asıl” olanı bertaraf ederek,muhafazakâr olunamayacaðını; bilakis tarihimizde “gizli olmayan” hazinelerin gün ışıðına çıkarılarak “denge”yi bulmanın mümkünlüðüne müdrik olmalıyız. Yani, gelecek inşasını, geçmişle birlikte;tasfiyesiz, tahrifsiz,taklitsiz bir telâkkî ile mümkündür. İşte, Muhafazakâr Deðişim’i bunun için kaleme aldık.
187 - 242
Anahtar Kelimeler:Muhafazakar Deðişim,Muhafazakarlık,Deðişim,Geçmiş,Hal,Gelecek, Gelenek, Gelenekçilik,Çaðdaşlık,Modernlik,Modernizm ,Millet,Milliyetçilik
Abdullah USLU
Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi Hizmet Kalitesinin Servperf Yöntemi ile Ölçülmesi
Öz
Bu çalışmanın amacı; Ulaştırma hizmetlerinden faydalanan müşterilerin Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesinde (AŞTİ) sunulan hizmetleri nasıl algıladıklarının ortaya çıkarılmasıdır. Dolayısıyla Hizmet kalitesi ölçüm modellerinden SERVPERF modeli ile ölçülecektir. Bu amaçla, 404 müşteriye anket uygulanmış ve elde edilen veriler SPSS 15.00 paket programında analiz edilmiştir. Araştırmamızda öncelikle, müşterilerin AŞTİ’de sunulan hizmetleri algılamalarına göre buradaki hizmet kalitesini belirleyen faktörler ortaya konulmuştur. Bu faktörler; “Güven ve İsteklilik”, “Fiziki Unsurlar”, “Yeterlilik” ve “Ulaşılabilirlik” olarak belirlenmiştir. Yüzde ve frekans daðılımı, ANOVA ve “t” testi yapılmıştır. Müşterilerin Karayolunu tercih etmelerindeki nedenler ucuz ve güvenli olduðundan kaynaklanmaktadır. Yaş ve cinsiyet grupları hariç müşterilerin demografik özelliklerine göre hizmet kalitesini etkileyen faktörleri farklı algıladıkları tespit edilmiştir. Ancak cinsiyet ve yaş gruplarına göre farklılıklar olmadıðı görülmüştür.
243 - 260
Anahtar Sözcükler: Hizmet, Hizmet Kalitesi, SERVPERF, Ulaşım Sektörü, Terminaller.
İmran Gür
Deli Dumrul ve İbrahim Peygamber Hikâyelerinde Alternatif Varlık Alanı Tanımı ve Çaðın Alan Problemine Türklere Özgü Bir Teklif
Öz
Türkler, yeryüzünün işleyişine müdahale eden fakat insana müdahale etmeyen bir yeryüzü modelinin mucididirler. Türk medeniyetini oluşturan tüm diðer unsurları etrafında toplayan ve Türklerin en eski yaşama biçimi olan “töre” kavramında sembolleşen bu teklifte, postmodern çaðın en önemli meselelerinden biri olan “alan problemi” Türk düşüncesinde özgün bir bakış açısıyla çözümlenmiştir. Bu bakış açısının temelinde “yasa” ya da “töre”, denilen insanlar arası ilişkileri düzenleyen kamu hukuku bulunmaktadır. Yöneten, yönetilen ilişkisinden başlayarak tam bir eşitlik ve düzenin adaletle devamına dayanan yasa, (töre), etiði insanlar arası ilişkilerde etkin faktör olarak tanımlamakta ve uygulanmasında toleransı reddetmektedir. Bu etiðin açık göstergesi olan “töre”, Türklerin kendilerine özgü inanç, insan ve yaşam ilişkisi modelinden kaynaklanan işlevsel etiktir. Türklerin dışındaki medeniyetlerde insanın kendi doðasına müdahale anlamına gelen, yine bu medeniyetlerin tamamında sınıf düşüncesini yaratan özsel etiði kamu hukukunun dışında bırakan bu teklif tarihte sadece İbrahim’in alan tanımıyla özdeşleşmektedir. Özsel etik, insanın “özsel varlık alanı”nın kamu hukukuna açılması, belirli bir inanç ya da düşünce sisteminin kamusal alanda insanın somut varlıðının üstünde ve üzerinde tanımlanmasıyla oluşturulan kamu hukuku modelidir. Tarihte ve bugün sınıf düşüncesini yaratan eşitlik dengesinin, adaletin saðlanmasının mümkün olamadıðı bu kamu hukuku modeli Türklerin dışındaki medeniyetlerin hemen tamamında karşımıza çıkmaktadır. Türk medeniyet ve tarihini diðer medeniyetlerin yeryüzü modelinden ayıran özsel etik işlevsel etik ayrımının en iyi örneði Dede Korkut Hikâyeleri arasında yer alan Deli Dumrul hikâyesidir. Deli Dumrul’un özsel alan arayışı ile örtüşen tarihteki diðer örnek ise İbrahim’in özsel alan arayış ve tanımını ortaya koyan hikâyesidir. Deli Dumrul ve İbrahim hikâyelerindeki özsel alan işlevsel alan tanımıyla insanın varlık alanı problemi insanlıðın geçmişten bugüne kadar devam eden yaygın uygulamalarının dışında orijinal biçimde ortaya konulmaktadır.
261 - 283
Anahtar Sözcükler: Özsel etik, İşlevsel etik, varlık alanı problemi, Deli Dumrul, İbrahim
Mustafa Güneş
Ali Dede (Pesendî)’Nin Şiirlerinde Dinî-Tasavvufî Unsurlar
Öz
1813 yılında Kütahya’da dünyaya gelen Ali Dede (Pesendî), tam yüz yıl yaşayarak 1913 yılında
Kütahya’da vefat etti. Müderris Doðlarlı Osman Efendi Medresesi’nde öðrenim gördü.
Ârifî tarafından kendisine, Farsça beðenilmiş, seçilmiş anlamına gelen Pesendî mahlası verildi.
Bu makalede, Pesendî’nin bazı şiirleri, dinî ve tasavvufî açıdan deðerlendirilmiştir.
284 - 291
Anahtar Kelimeler: Ali Dede, Pesendî, Din, Tasavvuf.
Mustafa GÜLMEZ, Gülay ÖZALTIN TÜRKER
Türkiye’yi Ziyaret Eden Turistlerin Aðızdan Aðıza İletişim Eðilimleri
Öz
En eski iletişim biçimlerinden biri olan aðızdan aðıza iletişim (AAİ); tüketicilerin satın aldıkları ürüne ilişkin olumlu ya da olumsuz deneyimlerini ve ürüne ilişkin bilgilerini çevreleri ile paylaşma eðilimleri olarak tanımlanmaktadır. Literatürde pozitif AAİ ve negatif AAİ’nin yanı sıra AAİ’nin içeriði ve sıklıðının da satın alma karar sürecinde etkili olduðu ifade edilmektedir. Tüketicilerin ihtiyaçlarının ortaya çıkmasında, alternatiflerin belirlenmesinde, alternatiflerin deðerlendirilmesinde ve satın alma kararının verilmesinde AAİ’nin olumlu ya da olumsuz yönde etkisi bulunmaktadır. Bu çalışma Türkiye’ye tatile genel turistlerin seyahat işletmesi tercihlerinde AAİ’nin etkisinin ölçülmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla geliştirilen anket ülkemizi en çok ziyaret eden üç ülke grubu (Almanya, Rusya ve İngiltere) üzerinde uygulanmıştır. Çalışmada coðrafi sınırlama yoluna gidilmiş ve araştırma bölgesi olarak Muðla ili tercih edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre AAİ’nin turistlerin seyahat işletmesi tercihlerinde etkisi bulunduðu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca katılımcıların milliyetlerine ve cinsiyetlerine göre AAİ eðilimlerinde anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.
292 - 320
Anahtar Kelimeler : Aðızdan Aðıza İletişim (AAİ), Seyahat İşletmesi Tercihi, Turizm
İsa ÇELİK
Manisa Kentinde Tarihi Turizm
Öz
Manisa kenti ilk kuruluşundan günümüze sürekli yerleşme mekânı olmasını, sahip olduðu coðrafi yapısına borçludur. Manisa Saruhan Oðullarının başkenti olması ve Osmanlılar döneminde de şehzadelerin yetiştirdiði yer (şehzadeler şehri)olması sebebiyle, Türk–İslam eserleri bakımından Ege Bölgesi’nin en zengin kentidir.
Kültür turizmi ve bu turizm çeşidine baðlı olarak“tarihi turizm” son yılların en önemli turizm faaliyeti olmuştur. Turizmin niteliðinin artırılması ve bu yolla ülkemizin tanıtımı, en etkin tarihi turizm ile mümkündür. Anadolu’nun Manisa gibi şehirlerin tarihi turizme açılıp, bu adla tanıtılmaları durumunda ülkemizde turizmin daha nitelikli yüzü ile karşılanacaktır.
Bu çalışmanın amacı, mekânın tarihi gelişimi, tarihi yapıları etkileyen faktörler, kentin tarihi dokusu,tarihi yapıların mekânsal daðılımını ve tarihi varlıðı koruma ve kullanım baðlamında coðrafi bir perspektifle kentin turizmini ortaya koymaktır.Çalışma bir alan araştırması olup, bu incelememizde coðrafi yöntem kullanılmıştır.
321 - 334
Anahtar Kelimeler: Manisa, Tarihi Turizm