• ISSN: 1308-9412 * e-ISSN: 2757-7120
  • 0(256) 214 48 21

Sayı 5

Sayı 5

  • Yayın Dönemi: 2010 - Aðustos
  • Cilt: 2

Makaleler

  Süleyman Faruk GÖNCÜOĞLU

 

Editörden

Türkiye’de dergi çıkarmak, hele fikri bir dergi ise, güçlükler daha da artmaktadır. Kaliteli bir yayın yapmak için makalelerin belli bir seviyede olması kaçınılmazdır. Makale seçimindeki zorluklar, hakem heyetinin ince eleyip sık dokuması, çevirilerdeki hassasiyetimiz işimizi zorlaştırmaktadır. Kalıcı olmada belirli kıstasların zorunluluðu da cabası... Hakem raporlarına göre birçok makalenin yayımlanmaması, reddedilmesi ve bunu yazarına izah ise ayrı bir çaba gerektiriyor. Buda kaliteli dergi çıkarma şevkini örseliyor. Buna raðmen Kaf Daðındaki fikri ideale ulaşmak, Yitik Hikmete vuslatı gaye edinme ülküsünden vazgeçmek; korku iklimine teslimiyettir. Dolayısıyla yıllardır süren doðru gelecek mefkûresinden vazgeçmek, kendini inkârdır. Bütün engelleri bertaraf edilmesi, yenilerine işaret olacaðını bildiðimizden, -daima- dimdik ayakta kalmanın telaşı içinde olacaðımızdan şüphe edilmemelidir. Bir ışık yakıp, ziyasını fazlasıyla ötelere taşımanın şuuruna sahip bir anlayışı bedbinlik anında, ümit var olabilmenin şavkını zihinlerde teşekkülün peşinden koşturacaðız. Bu hususta “ her şeye raðmen" istikbale umutla bakmayı her daim diri tutacaðız.

Bu sayımızda da deðerli kalemler yine sizlerle birlikte olacaktır. Akademik ve fikri yazıların ışık tutacaðından eminiz. Mustafa Güneş, Bizim Yûnus'un Sözü; Ayşin Satan, İlköðretim İkinci Kademede Okuyan Öðrencilerin Cinsiyet ve Okul Türü ile Zorbaca Davranışlar Arasındaki İlişkinin Analizi; Immanuel Wallerstein, Asya'da Soðuk Savaş Nedir? Bir Yorumlama Denemesi-I; Mesut Mezkit, Mehmet Âkif Ersoy'un İslâmcılık Fikri ve Üstadları, James Petras-ABD Ve Çin: Biri Kaybediyor, Diðeri Kazanıyor!, Eric Walberg-Uygur Afgan'a Karşı: Karşıtlıklar İçinden Bir İnceleme.

Altıncı sayıda buluşmak ümidiyle...


 

  İndir

  Mustafa GÜNEŞ

 

Bizim Yunûs’un Sözü

Öz

Bir düşünceyi eksiksiz anlatan kelime dizisi şeklinde tarif edilen söz, Türk kültür ve edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Hayat, güzel sözle anlam kazanır. Bunun için ilk İslami devir ata yadigârlarımızdan Kutadgu Bilig'de söze geniş yer verilmiştir. Yûnus'un sözü, lafız, anlam ve ahenk açısından mükemmeldir. Onun sözlerini etkili kılan, düzgün söyleyiş ve güzel ifadesinin yanında, Kur'an ahlakını kendisine ilke edinmesidir. Sözün etkili olabilmesi için öncelikle söyleyen tarafından uygulanması gerekir. Bu sebeple Kur'an'da yapmadıklarını söyleyenler, hiç iyi karşılanmamıştır. Sözün etkisini araştırırken özellikle şu dört unsuru dikkate almak gerekir: Bir sözü, kim, kime, niçin ve hangi makamda söylemiştir? Yûnus'un sözlerini, bu açılardan incelediðimiz zaman, bunların “şöyle böyle" sözler olmadıðı görülür. Onun, çaðları aşan fasih sözlerini (şiirlerini), mana âleminden ilham alarak gönül diliyle ahlaki deðerleri takviye etmek amacıyla muhtaç kimseler için söylediði ifade edilebilir. Şiir, söze güzel biçim verme işidir. Gerçek şiirin, zamanın geçmesiyle güzelliði bozulmadıðı gibi kıymeti de artar. Bir sözün, zamana karşı direnip güzelliðini devam ettirmesi klasik kelimesiyle ifade edilir. Zamanla deðeri daha da yükselen Yûnus'un sözleri, Türk klasikleri arasında yerini almıştır. Az sözle çok şey anlatmaya müsait bir dil olan Türkçe, Yûnus' un etkili, yalın anlatımına zemin hazırladı ve eşine az rastlanan şiirlerinin oluşumuna katkıda bulundu. Yûnus'un sözlerinin yedi yüzyıl boyunca nesilden nesle büyük bir sadakatle aktarılmasının bir sebebi de Türkçenin sezgisel güç özelliðini şiire yansıtabilmiş olmasıdır. Yazımızda Yûnus' un sözü, divanında geçen beyitler (sözle ilgili) ışıðında ele alınacaktır.

  8 - 26

  Söz, Sözün Deðeri, Yûnus Emre

 

  İndir

  Ayşin SATAN

 

İlköðretim İkinci Kademede Okuyan Öðrencilerin Cinsiyet Ve Okul Türü İle Zorbaca Davranışlar Arasındaki İlişkinin Analizi

Öz

Bu araştırmanın amacı ilköðretim 6., 7. ve 8. sınıf öðrencilerinin, okul türü ve cinsiyete baðlı olarak maruz kaldıkları zorbalık türleri, zorbaca davranışların okulda ne şekilde ne sıklıkla nerelerde olduðu ve öðretmen, öðrenci ve yöneticilerin zorbaca davranışları nasıl deðerlendirdiklerini incelemek ve mevcut durumu ortaya koymaktır. Bu amaç doðrultusunda Akran Zorbalıðı Deðerlendirme anketi uygulanmıştır. Elde edilen veriler frekans, yüzdelik ve kay-kare testleri kullanılarak deðerlendirilmiştir. Araştırmaya 288 kız ve 208 erkek olmak üzere toplam 496 öðrenci katılmıştır. Bu öðrencilerin 321'i resmi ilköðretim okullarına 175'i de özel ilköðretim okullarına devam etmektedir. Yapılan analizlerde öðrencilerin %63.3'ü zorbalıða uðramaktadır. Cinsiyete göre kız öðrencilerin %52.2'si, erkek öðrencilerin % 42.8'si sözel zorbalıða maruz kalmaktadır.

  27 - 50

  Okulda zorbalık, kurban, zorba

 

  İndir

  Immanuel Wallerstein

 

Asya’da Soðuk Savaş Nedir? Bir Yorumlama Denemesi -I

Öz

"Soðuk Savaş" ifadesi, 1945 ile 1991 arasındaki jeopolitik gerçekliði nasıl anladıðımızı özetleme amacı taşıyan bir anlatı. Kökeni siyasi liderlere dayanıyor. Akademisyenler tarafından da benimsenmiş. Ve diðer herkesin düşüncesini de etkilemesi amaçlanmış. Muhalifleri olsa da hâkim bir anlatı olmuş. Bu denemede bu anlatıyı ve bize ne anlattıðını incelemek istiyorum. Bu anlatı bize, İkinci Dünya Savaşı'nın, diðer ulusları fethetmeyi amaçlayan saldırgan uluslar olan Almanya ve Japonya tarafından başlatılmış bir savaş olduðunu söyler. Almanlar ve Japonlar başta epey başarılıydılar, ancak sonrasında karşılarındaki direniş büyüdü. 1941'de, hem Sovyetler Birliði hem de Birleşik Devletler Almanya'ya savaş açtı ve koalisyon Birleşmiş Milletler adını aldı. Bu ittifakta askeri bakımdan en belirgin üç ülke Birleşik Devletler, Büyük Britanya ve Sovyetler Birliði idi. Bunlara "Büyük Üçlü" denildi ve birlikte İkinci Dünya Savaşı'nı kazandılar.

  51 - 59

 

  İndir

  Mesut MEZKİT

 

Mehmet Âkif Ersoy’un İslamcılık Fikri ve Üstadları

Öz

Bu makalede, millî şairimiz Mehmet AkifERSOY'un düşünce yapısı ele alınacaktır. Özellikle İslam Dünyası'nın Batı karşısında geri kalma sebepleri üzerindeki fikirleri konu edilecektir. Batıyla mücadelenin yollarını gösteren Mehmet AkifERSOY'un İslamcılık düşüncesini etkileyen son dönem İslamcı aydınlar ile arasındaki ilişkiler üzerinde durulacaktır. Reformcu bir anlayışa sahip Ersoy'un Batıyla başa çıkmanın nasıl olacaðını; Batı gibi ilim ve fende gelişmenin İslam coðrafyasında mümkün olup olmadıðı tartışılacaktır.

  60 - 67

 

  İndir

  James Petras

 

ABD ve Çin: Biri Kaybediyor, Diðeri Kazanıyor!

Öz

Asya'nın kapitalist önderleri Çin ve Güney Kore, küresel güç olma yolunda ABD ile yarışıyorlar. Asya'nın küresel bu güç olma yolundaki çıkışı, dinamik ekonomik gelişmesi ile devam ederken, ABD aynı iddiasını askeri gücüyle imparatorluk inşa ederek devam ettirmeye uðraşıyor. Financial Times'a (FT) üstünkörü olarak bir göz atıldıðında bile 28 Aralık 2009 tarihli sayısında imparatorluk inşaasına dair muhalif yazılar bulabilirsiniz. İlgili tarihteki ABD baskısının birinci sayfasında, "Terörle Savaş" başlıklı yazıda, Obama'nın Teröre destek veren ülkeler listesini genişletmesi ve dünyanın diðer köşelerindeki askeri karışıklıða deðinilir. Bu konunun tam karşıtı olarak, yine iki ayrı birinci sayfa yazısındaysa, Çin'in dünyanın en hızlı uzun mesafeli trenini kullanıma sunduðunu, Çin'in ihracat işlemlerinde yerel para birimini koruma adına, ABD Dolarına karşılık, Yuan'ı tercih ettiðini görebilirsiniz.

  68 - 72

 

  İndir

  Eric Walberg

 

Uygur Afgan’a Karşı: Karşıtlıklar İçinden Bir İnceleme

Öz

Urumçi'de geçen hafta** yüz seksen kişinin ölümüyle sonuçlanan ayaklanmalar, geçen yıl Tibet'teki benzer protestoları anımsatıyor; gerçi o zaman on dokuz kişi öldürülmüştü. Çin Olimpiyatları sırasında Uygur ve Tibetli sürgünlerin yaptıkları gösterilerin pek az etkisi olmuştu. Han Çin'in kalbinden çok uzak olan her iki bölgenin yönetimleri de komünistlerin elindeydi; her iki bölge de gerek stratejik açıdan gerek mineral zenginlik depoları olarak yeni kapitalist Çin'in doymak bilmez iştahını beslemek açısından önem taşıyor. Bu bölgeler bize eski moda sömürgeciliðin hala sað ve sıhhatte olduðunu hatırlatıyorlar. Ne Uygurlar ne de Tibetliler herhangi bir baðımsızlık umudu taşısalar da, haklı olarak Han'ın daha az açgözlü ve saldırgan olmasını isterlerdi.

  73 - 77

 

  İndir