• ISSN: 1308-9412 * e-ISSN: 2757-7120
  • 0(256) 214 48 21

Sayı 9

Sayı 9

  • Yayın Dönemi: 2012 - Temmuz-Aralık
  • Cilt: 4

Makaleler

  Celaleddin SERİNKAN

 

Editörden

Ülkemizin akademik arenada, son yıllarda gösterdiði yüksek seviyedeki akademik faaliyetlerindeki başarısı, takdire şayan bir durumdur. Günümüzden 10 yıl önce öðretim elemanları yazdıkları makaleleri yayınlatmak için pek fazla dergi bulamıyorlardı. Bugün ise ülkemizde akademik dergilerin sayısı ve kalitesi oldukça artmış ve neredeyse dergiler makale arar durumuna gelmişlerdir. Daha önce yurtdışında endekslenen dergiler raðbet görürken artık ülkemizde de uluslararası kuruluşlarca endekslenen dergilerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

Yeni Fikir Dergisi (International Journal of Academic Researrch and Studies-IJARES) beş yıl önce akademik hayatına başlamış ve tamamen kurucularının ve danışma heyetinin özverili gayretleriyle, ülke akademyasına bir katkı yapmak inancıyla bu zamana kadar devam edebilmiştir. Bu dergi aynı zamanda basılan ve gerekli yerlere daðıtımı yapılan bir dergidir. Bu nedenle oldukça zahmetli ve masraflı bir süreci takip etmektedir. Bugün itibariyle Yeni Fikir dergisi, Asos, Akademik Dizin ve Devlet Arşivleri Genel Müdürlüðü tarafından taranmaktadır. ULAKBİM'E müracaat edilmiş ve cevap beklenmektedir. Ayrıca yakında EBSCOHOST'a müracaat edilecektir.

Derginin kuruluş aşamasından beri danışman olarak içinde bulunduðum sürece elimden gelen katkıyı vermeye çalıştım. Bu 9. Sayıda da editörlük teklifini kabul ederek bunu yerine getirmeye çalıştım. 9. Sayıda toplam 12 adet birbirinden deðerli çalışmalara yer verilmiştir. Her bir makale mutlaka en az iki hakemin yayınlanabilir onayı alındıktan sonra kabul edilmiştir. Bu süreçte ülkemizin deðişik üniversitelerinden 22 öðretim üyesi hakem olarak destek vermişleridir. Kendilerine ayrı ayrı teşekkür ediyor, bundan sonraki çalışmalarda da desteklerini beklediðimizi ifade etmek istiyorum.

Yeni Fikir dergisinde seviyeli yorum yazılarına ve kısa makalelere de yer verilmektedir. İleriki sayılarda araştırmacıların çalışmalarını beklediðimizi ifade eder, emeði geçen herkese teşekkürlerimi iletirim


 

  İndir

  Emine ÖNDER, Ali TAŞ,

 

Araştırma Görevlilerinin Deðerleri ile Örgütsel Vatandaşlık Davranışları Arasındaki İlişki

Öz

Araştırmada, araştırma görevlilerinin bireysel deðerleri ve ÖVD arasında ilişki olup olmadıðı ile bireysel deðerlerinin ÖVD üzerine etkisini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç kapsamında veriler, “Deðerler, Suç Anlayışı ve Ahlaki Hüküm Ölçeði” ve “Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeði” aracılıðıyla elde edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu SDÜ ve MAEÜ araştırma görevlileri oluşturmuştur. Araştırma, betimsel tarama modeline göre tasarlanmıştır. Araştırmada, aritmetik ortalama, standart sapma, korelasyon ve regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma görevlilerinin bireysel deðerleri siyasi, ahlaki, estetik, ekonomik, bilimsel, sosyal ve dini deðerler olarak sıralanırken OVD, nezaket, vicdanlılık, yardımlaşma, sivil erdem ve centilmenlik olarak sıralanmıştır. ÖVD’nin yardımlaşma boyutu ile dini, sosyal, estetik ve siyasi deðerler arasında ilişkinin olduðu bulunmuştur. Ayrıca estetik deðerin, nezaket ÖVD üzerinde anlamlı bir yordayıcı olduðu tespit edilmiştir.

  8 - 25

  Araştırma görevlisi, örgütsel vatandaşlık davranışları, deðer, bireysel deðerler

 

  İndir

  Mustafa BIYIKLI

 

Osmanlıya Karşı Ayrılıkçı Hareketten Batıya Karşı Baðımsızlık ve Hâkimiyet Mücadelesine Arap Düşünce Hareketine Genel Bir Bakış

Öz

19. Yüzyıla kadar asırlar süren Türk-Arap ittifakı, birlikteliði ve barışı, Batıya yönelik fetihler açısından önemli bir destek olarak kendini göstermişti. Özellikle Osmanlı Devleti’nin, Arap dünyasını idaresi altına alarak oluşturduðu Türk-Arap birliði, Osmanlının Batıya yönelik fetihlerini daha da kolaylaştırmış ve hızlandırmıştı. Ancak 19. Yüzyıla girerken Batının ekonomik ve teknik üstünlüðü ele geçirmesinin yanı sıra 19. Yüzyılda yayın ve iletişim vasıtalarının gelişmesi, bu vasıtalarla Batıda ortaya çıkan kavmiyetçilik fikirleri, hürriyet ve demokrasi anlayışının Osmanlı idari ve toplum yapısını olumsuz etkilemesi, istenmeyen sonuçları da beraberinde getirdi. Bu süreçte din ve örf birinci derecede etkili oldu. Batılı devletlerin Osmanlı himayesindeki azınlıklara yönelik himaye politikaları ve propagandaları, Osmanlı azınlıklarının öncelikle özerklik ve baðımsızlık isteklerini kamçıladı. Bu politikalar ve propagandalar öncelikle ve özellikle Osmanlı idaresinde yaşayan Hıristiyan unsurlar üzerinde etkili oldu. Sırpların ve Yunanlıların milliyetçilik hareketleri ve baðımsızlık istekleri Osmanlıyı zor durumlarda bırakmakla beraber özellikle Arap milliyetçilik hareketleri ve baðımsızlık istekleri Osmanlı açısından şaşırtıcı oldu. 19. Yüzyılın sonlarına doðru her ne kadar Osmanlı idaresi bir Türk-Arap birlikteliðini ayakta tutmaya çalışsa da öncelikle Suriye, Lübnan ve Mısır’da yoðun bulunan Hıristiyan Arap aydınlarının ve yazarlarının Batının da teşvik ve etkisiyle Arap milliyetçiliði ve ayrılıkçılıðı fikirlerini filizlendirmeleri, Osmanlı idaresine karşı organize hareketleri tahrik etmeleri Osmanlının parçalanma sürecini hızlandırdı. Batılı devletlerin destek ve vaatlerine kanan Müslüman ve Gayrimüslim ayrılıkçı grupların birlikte hareket etmeleri, özellikle Batılı devletlerin çıkarlarına hizmet etti. Osmanlı Devletinin parçalanması sonucu özellikle Araplar, kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediðine şahit oldular ve işgalci Batı devletlerinin manda idaresi altına düşerek hürriyet ve baðımsızlık mücadelesine giriştiler. Bu durum, özellikle Araplar açısından tarihi bir tecrübe oldu. Türk-Arap birlikteliðinin getirdikleri ve götürdükleri üzerine yapılan tartışmalar ve araştırmalar, günümüze deðin devam etti. Bu çalışmada, 19. Yüzyılda Osmanlıya karşı oluşan Arap ayrılıkçı hareketlerinin başlaması, gelişmesi ve Osmanlıya etkilerinin yanı sıra; I. Dünya Savaşı sonucu beklemedikleri bir şekilde Batı işgalci devletlerinin manda idaresine düşen Arapların, bu sefer Batıya karşı verdikleri Baðımsızlık ve hakimiyet mücadelesi genel hatlarıyla ele alınmaktadır. Bununla beraber, yakın geçmişten çıkarılabilecek tarihi dersler ve tecrübelerle, Türk-Arap ilişkilerinin geleceðine yönelik düşünceler ileri sürülmektedir.

  26 - 48

  Arap Milliyetçiliði, Ayrılıkçı hareketler, Arap baðımsızlık mücadelesi, Türk-Arap İlişkileri

 

  İndir

  İbrahim ORGAN, Doðan BOZDOĞAN

 

Türkiye’de Opsiyon Sözleşmelerinin Kullanım Alanı ve Vergilendirilmesi

Öz

Faiz oranları, mal fiyatları ve döviz kurlarındaki gelişmeler alternatif finansal ürünlere olan ihtiyacı arttırmıştır. Bu ihtiyacın bir sonucu olarak türev piyasaların geliştirilmesine çalışılmış ve bunun için bir takım düzenlemelere gidilmiştir. Bu düzenlemeler yasal ve vergisel olarak yapılmıştır. Türkiye’nin türev piyasalarla tanışması 1980’li yıllara dayanmaktadır. Türev piyasalar içerisinde opsiyon sözleşmeleri, forward sözleşmeleri, swap sözleşmeleri ve future sözleşmeler yer almaktadır. Türev ürünler içerisinde yer alan opsiyon sözleşmeleri, satın alan tarafa herhangi bir ürünün fiyatını bugünden sabitlemek koşulu ile bu ürünü ileri bir vadede satın alma yada satma hakkını veren anlaşmadır. Sık kullanılan bir türev üründür. Türkiye’de gerek opsiyon sözleşmesine gerekse de diðer türev ürünlere yönelik yasal ve vergisel düzenlemelerde bir takım eksiklikler dikkat çekmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de opsiyon sözleşmelerinin vergilendirilmesi ve kullanım alanının genişletilmesine yönelik bilgilere yer verilecek ve mevcut vergi sistemindeki eksiklikler ortaya konularak çözüm önerilerinde bulunulacaktır.

  49 - 63

  Türev Ürünler, Opsiyon Sözleşmeleri, Vergilendirme, Türkiye

 

  İndir

  Arzu GÜRDOĞAN

 

Mobbing Kavramının Birey ve Örgüt Açısından Önemi

Öz

Küreselleşme ve rekabet; bilgi, iletişim ve üretim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler; yeni oluşan pazarlara girebilme ve mevcut pazarlarda büyüyebilme çabası; tüketicilerin bilinçlenmesi, istek ve ihtiyaçlarının deðişmesi; toplam kalite kavramının gelişmesi ile çalışanların yönetime katılma ve daha demokratik yönetilme istekleri söz konusu bu deðişmelerin nedenleri olarak gösterilmektedir. 1960’lı yıllarda, başlangıcında çıkar çatışmalarının olduðu sanılan, işyerinde olası bir rakip olarak düşünülen bireylere yönelik sistematik bir şekilde uygulanan psikolojik şiddet davranışlarını içeren yeni bir olgunun varlıðından söz edilmeye başlanmıştır. Bu olgu işyerinde “Psikolojik şiddet (Mobbing)” olarak adlandırılmıştır. Sektörel bazda yapılan araştırmalarda, psikolojik şiddet olaylarının en çok saðlık, üniversiteler ve gönüllü kuruluşlarda ortaya çıktıðı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, mobbing’in birey ve örgüt açısından ne anlama geldiði ve nasıl algılandıðını ortaya koymaktır. Bu amaçla, yapılmış olan çalışmalardan yola çıkarak bir literatür taraması gerçekleştirilmiştir. Yapılan literatür taraması sonucunda elde edilen bulgular, kurumlarda mobbing olgusunun geçmişten beri var olduðunu, ancak bireylerin bu olgunun ne anlama geldiðini bilmedikleri ya da farkına varmadıklarından su üstüne çıkmadıðını göstermektedir. İşyerinde psikolojik baskının neden olduðu psikolojik gerilimin kişilere, kurumlara ve topluma olan faturasının yüksekliði, psikolojik baskıyla mücadele etmeyi zorunlu kılmaktadır. Bunun için her tür psikolojik baskıyı (mobbing) ortadan kaldırarak, kurumları iş tatmini, çalışma barışı ve baðlılık duygularının kuvvetli olduðu sosyal yapılar haline getirmek öncelikli olarak yapılması gerekenler arasında görülebilir.

  64 - 74

  Psikolojik Şiddet (Mobbing), Yıldırma, Duygusal Taciz, Zorbalık

 

  İndir

  Halil SAVAŞ

 

İşletme Bölümü İstatistik Dersini Alan Öðrencilerin Başarı Performansının Deðerlendirilmesi

Öz

Öðrencilerin başarılarını etkileyen temel faktörler genel olarak; öðretim elemanı, öðrenci ve çevresel odaklı olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bu faktörler temelinde öðrenci başarılarının ölçülmesi, deðerlendirilmesi ve sonuçların analiz edilmesi bir yandan varsa yanlış uygulamaların tespit edilmesini, diðer yandan başarı performansının sürekli iyileştirilmesinin altyapısını saðlayacaktır. Öðrencinin başarı performansını detaylı olarak takip eden, deðerlendiren ve analiz sonuçlarına göre yeni politikalar üreten ve bunu sürekli hale getirebilen üniversitelerin sayısının çok az olduðu dikkate alınırsa, bu tür çalışmaların önemi daha iyi anlaşılacaktır. Bu çalışmada; Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde 2012-2013 Eðitim-Öðretim Yılı Güz döneminde İstatistik I dersini İngilizce ve Türkçe alan öðrencilerin sınav başarı performansı karşılaştırılmıştır. Öðretim dilinin öðrencinin başarı performansı üzerindeki etkisinin yanında; cinsiyet, öðrenim türü ve akademik ortalama gibi deðişkenlerin ders başarı performansı üzerindeki etkisi araştırılmıştır.

  75 - 85

  Performans Ölçümü, İşletme, İstatistik, Sınav Performansı, Yabancı Dil

 

  İndir

  Ali TÜRKER, İsa ÇELİK

 

Somut Olmayan Kültürel Miras Unsurlarının Turistik Ürün Olarak Geliştirilmesine Yönelik Alternatif Öneriler

Öz

UNESCO, 2003 yılında gerçekleştirmiş olduðu genel konferansında “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesini” imzalamıştır. Türkiye ise bu sözleşmeye 2006 yılında 5448 sayılı “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesinin Uygun Bulunduðuna Dair Kanun” ile dâhil olmuştur. Bu çalışmanın temel amacı somut olmayan kültürel miras unsurlarının turistik ürün olarak mevcut kullanımı üzerinde durmak ve alternatif ürün geliştirme örnekleri verebilmektir. Bu amaçla birinci bölümde kültür ve somut olmayan kültürel miras kavramları üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise Türkiye’nin somut olmayan kültürel miras sözleşmesine dâhil olma süreci ve Türkiye’nin SOKÜM envanteri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın üçüncü bölümünde, turizm kavramı tanımlanmış ve dünyada ve Türkiye’de turizmin mevcut durumu hakkında bilgi verilmiştir. Bu bölümde ayrıca kültür ve turizm ilişkisine deðinilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise somut olmayan kültürel miras unsurlarının turistik ürün olarak deðerlendirilmesine ilişkin örnek çözüm önerileri sunulmuştur.

  86 - 98

  Kültür, SOKÜM, Turizm, Turistik Ürün

 

  İndir

  Esin BARUTÇU

 

Örgüt İçi İletişimin İş Gören Motivasyonuna Etkisi: Denizli’de Otel İşletmelerinde Bir Araştırma

Öz

Örgütlerin giderek büyümesi, rekabetin artması, teknolojik gelişmelerin hızla artması, örgüt içindeki ilişkiler zincirinin karmaşık olması örgütlerde ektin iletişimin önemini artırmıştır. Etkin iletişim sisteminin kurulması yöneticinin görevidir. Yöneticinin, astlarına iş yaptırmak için kullandıðı iletişim tarzı, astları için önemlidir. İletişimde yapılan hatalar, işgörenlerin motivasyonlarının, işinden olan tatminlerinin, örgüte olan baðlılıklarının azalmasına ve morallerinin bozulmasına neden olmaktadır. Bu araştırmada Denizli ili şehir merkezi ile Pamukkale ve Karahayıt bölgesinde faaliyette bulunan otel işletmelerinde hizmet veren işgörenlerin yöneticileri ve çalışma arkadaşlarıyla olan ilişkileri incelenmiştir. Bu ilişki zincirinin işgören motivasyonunu olumlu yönde etkilediði tespit edilmiştir.

  99 - 117

  İletişim, Örgütsel iletişim, Motivasyon

 

  İndir

  Jagdish N. Sheth, Çev: Celalettin SERİNKAN

 

Güçlü Şirketlerin Yok Olmasına Neden Olan Alışkanlıklar ve Bunlardan Kaçınmanın Yolları

Öz

Üniversite profesörü Sheth, sanayinin tepesinde bulunan şirketlerin neden birden bire yok olduklarını araştırmıştır. Profesör Sheth büyük şirketlerin düşmesinin sebebi olarak büyüme saplantısı, inkâr, rekabet baðımlılıðı, rekabet miyopluðu gibi sebepler olarak göstermekte ve bu tuzaklara düşmemek için deðişimi önermektedir. Prof. Sheth in kitabının girişinde “ benim görüşüme göre, pek çok firma daha en baştan yıkıcı alışkanlıklarına karşın bir süreç oluştururlarsa, bu firmaları sonsuza kadar kurtaracaktır” diye yazmaktadır.

  118 - 124

 

  İndir

  Ahmet KÖÇ

 

Osmanlı Taşrasında Konargöçer - Devlet İlişkisi: Ankara’da Tabanlı Türkmen Aşireti’nin İskânı

Öz

Doðu ve güneydoðu Anadolu’nun en kalabalık konar-göçer gruplarından olan Bozulus Türkmenlerinin XVI. yüzyılın sonlarından itibaren Anadolu’ya daðıldıkları bilinmektedir. Nüfus bakımından Anadolu’da birçok şehirden daha kalabalık olan Bozulus Türkmenleri Ankara, Aydın ve Karaman bölgelerine gelerek buralarda yaşamaya başlamışlardı. Bozulus’a baðlı diðer Türkmen aşiretleri gibi, Tabanlı aşireti de kendisine Ankara civarındaki verimli arazileri seçmişti. Tabanlı Türkmenleri Ankara sahasında oturmaya başlayınca Osmanlı Devleti onları çeşitli vergilerle yükümlü kılmış ve konar-göçerler de buna göre bir sosyal hayat oluşturmuşlardı. Bu çalışmada, Tabanlı aşiretinin yükümlülüklerinden hareketle onların sosyal düzenleri, mukataaları, devlete olan hizmetlerinden bahsedilecektir. Konar-göçer Tabanlı Türkmenleri ifade edilen bu yükümlülüklerini yerine getirirken bir takım sorunlarla karşılaşmışlardı. Osmanlı Devleti’nin Türkmenlerle ilgili politikaları ve Tabanlı Türkmenlerinin Ankara bölgesinde karşılaştıkları sorunlar, konar-göçerleri eşkiyâlık olaylarına yöneltmişti. Türkmenleri eşkiyâlık olaylarına götüren sebeplerin ne olduðu sorusu, Anadolu’daki diðer olayların da kaynaðını oluşturduðu için önemlidir. Öte yandan Anadolu’da Türkmenler tarafından sürekli hale getirilen eşkiyâlık olayları sırasında Tabanlı Türkmen aşiretine mensup bazı gruplar, Ankara’dan kalkarak Batı Anadolu’ya göç etmişlerdi. Osmanlı Devleti bir taraftan göç eden bu grupları geri getirmeye çalışırken, bir taraftan da Ankara sahasında eşkiyâlık yapan, huzursuzluk çıkaran aşiret mensuplarını Rakka’ya sürmüştü. Çalışmada Tabanlı Türkmenlerinin yaşadıðı bu tarihî süreç, arşiv belgeleri ve Ankara Şer’iyye sicillerinden hareketle ele alınacaktır.

  125 - 149

  Osmanlı Devleti, Ankara, Konar-göçer, Türkmen, Bozulus, Tabanlı

 

  İndir

  Mustafa BIYIKLI

 

Türkiye’nin İttifak Politikası ve Katıldıðı Uluslararası Güvenlik İttifakları (1928-1938)

Öz

Yeni Türkiye, dünyayı sıkıntıya sokmaması için bütün devletlerin sorumlu olduðu dünya barışı ve bölgesel ortak barışın ve ortak güvenliðin, bütün devletlerin elbirliðiyle kurulması ve korunması gerektiðini; dış politikası, kurduðu iyi ilişkiler, iyi komşuluk, barış, dostluk ve birlik yaklaşımları yanı sıra oluşturulan Balkan Paktı, Montrö barışı ve Sadâbat Paktı örnekleriyle dünyaya gösterdi. Yeni Türkiye’nin izlediði ortak barış, ortak güvenlik ve bölge birliði politikası, Dünya’da yankı uyandırdı ve kısa zamanda Türkiye’nin dışarıda ve bölgesinde saygınlıðını önemli derecede arttırdı.

  151 - 166

  Türk Dış Politikası, ortak barış, ortak güvenlik, ittifaklar

 

  İndir

  Ahmet ÇAKIR, İbrahim AKSEL, Masoodul Hassan

 

KOBİ’lerin Kurumsallaşmasında KOSGEB Desteklerinin Rolü

Öz

Bu çalışmada KOBİ’ler ile ilgili temel bilgiler, kurumsallaşma kavramı, KOBİ’lerin kuramsallaşmasında genelde devlet desteklerinin özelde ise Küçük ve Orta Boy Sanayi Geliştirme Başkanlıðı (KOSGEB)’nın desteklerinin KOBİ’lerin kurumsallaşmasındaki etkilerine yönelik saha araştırmasının sonuçları yer almaktadır. Araştırma kapsamında İstanbul İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet göstermekte olan KOBİ niteliðindeki 200 işletme bulunmaktadır. Söz konusu işletmelerin 100’ü destek kullanan 100’ü ise hiç destek kullanmayan işletmelerdir. Araştırmanın verileri, söz konusu işletmelerin yöneticileri ve/veya sahip yöneticilerine yönelik olarak hazırlanan anket formu aracılıðıyla yüz yüze yapılarak toplanmıştır. Araştırmada deðerlendirmeye alınan anket sayısı destek alan işletme 45 ve hiç destek kullanmayan işletme 57 olmak üzere toplam olarak 102’dir. Araştırma kapsamındaki KOSGEB’den destek alan işletmeler destek almayan işletmelerden daha kurumsal olduðu; yine biçimsel yapı, kültürel güç, kurumsal sosyal sorumluluk, kurumsal çevre ve normlara uyum boyutları açısından KOSGEB desteði alan işletmeler, destek almayan işletmelerden daha kurumsal olduðu ortaya çıkmıştır.

  167 - 180

  KOBİ, Kurumsallaşma, KOSGEB

 

  İndir

  Mesut MEZKİT

 

Muasırlaşma mı Modernleşme mi? Modernizme Ram Olan Modernleşme

Öz

Bir milletin en zayıf halkası, geleceðini nasıl etkilediðini tarihte görmek; mümkündür. En güçlü anında hissedilmeyen güçsüz yanı; zayıfladıðında çok ciddi kayıplara sebep olmaktadır. Gelişmiş uygarlıkları taklite başlaması kaçınılmazdır. Böyle olunca da kimliksizleşmiş gelecek inşa etmektedir. Ayakta kalmak için daima kendinden güçlüye ihtiyaç duyacaktır. Türk milleti olarak asırlar evvelinden ciddiye almadıðımız Batı Uygarlıðı’na son yüz elli yıldır; özellikle de son asır nasıl taklit ettiðimiz ortadadır. Bu makalede Türk milletinin Modernleşme ile Muasırlaşma arasındaki gel-gitlerini tahlil edeceðiz.

  181 - 198

  İnebahtı Maðlubiyeti, Modernizm, Muasırlaşma, Batı Uygarlıðı, Türk Modenleşmesi, Vahşi Kapitalizm

 

  İndir

  Metin AKTAŞ

 

Türkiye’de ve İngiltere’de Girişim Sermayesi Finansman Modeli: Karşılaştırmalı Bir Analiz

Öz

Girişim sermayesi finansman modeli özellikle yeni fikirleri ve yeni ortaklıkları desteklediði için gelişmekte olan ülkeler için büyük bir önem arzetmektedir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkeler göre işsizlik oranı çok daha yüksektir. Bu yüzden, en önemli amaçlarından birisi insanları kendi işinin sahibi yapmak olan bu finansman modelinin kullanımı ile gelişmekte olan ülkeler hem ülkelerinin kalkınmasını saðlayabilirler hem de yüksek olan işsizlik oranını düşürebilirler. Bu çalışmanın amacı, İngiltere ile karşılaştırarak girişim sermayesi finansman modelinin Türkiye’deki durumunu araştırmaktır. Bunun için, sözkonusu ülkelerdeki girişim sermayesi ile ilgili sınırlamaların durumları incelenmektedir. Bunun yanında, araştırma ve geliştirme harcamaları, yerleşik olan ve yerleşik olmayanların patent başvuruları, risk sermayesi şirketlerinin sayısı ve girişim sermayesi şirketlerinin fon kaynakları kullanılarak bu iki ülke arasında bir karşılaştırma yapılmaktadır. Çalışmanın sonucunda, azınlık hisse senedi haklarının korunmasındaki yetersizlik, devletin risk sermayesi sistemine müdahil olmaması, fon vadelerinin kısalıðı, uzman danışmanlık şirketlerinin azlıðı ve yeniliðe açık olmama nedenlerinden dolayı Türkiye’de risk sermayesi finansman modelinin kullanımının çok yetersiz olduðu sonucuna ulaşılmaktadır.

  199 - 213

  Türkiye, İngiltere, Girişim Sermayesi, Finansman Modeli

 

  İndir