• Ramazanpaşa Mahallesi 23 Sokak No 12 Kat 2 Efeler Aydın
  • 0(507) 817 09 61
  • Ramazanpaşa Mahallesi 23 Sokak No 12 Kat 2 Efeler Aydın
  • 0(507) 817 09 61

Yeni Fikir SAM’ın Mart-2016 Yuvarlak Masa Toplantısı’nın Ana Teması: Aydın’da Gazetecilik, Gazeteciliðin Sınırları ve Gazetecilikte Devlet Sırrı Olur mu?

GAZETECİLİKTE DEVLETSIRRI VAR MI?


“Devletin sırrı vardır” diyen BaşkanSemra Şener, “Devletin sırrı vardır, olmalıdır da, ancak bu gazetecilerin elinegeçiyorsa bu gazetecinin suçu deðildir. Devlet sırrını muhafaza edemiyor isebunun suçu başkasında aranmamalıdır. Evet devletin de mahremiyeti olmalı. Tıpkışahsi mahremiyet gibi. Bu sırlarda gazetecilik mantıðı ile hareket edilmeli;ama Devletimize de ne kaybettirdiðini de düşünmelidir gazeteci. Bizim söylediðimizşudur: Devlet ya da İktidar, ihanet kolaycılıðına düşmeden buna sebep olanlarıtespit etmelidir. Suçlanacak en son kişidir gazeteci. Yoksa biz de Devletimizingizli bilgilerini Devletimize zarar verecek şekilde ifşa edilmesini istemeyiz.Bizim söylediðimiz husus özgürlükler noktasındadır. Biz bunun mücadelesiniveriyoruz. İki kurumun baðımsız olması gerektiðini düşünüyorum. Birincisi:Yargı. Kim suçluysa yargıbaðımsızlıðının sonucuyla karara baðlanır. Yani hür iradeyle hüküm verilsin. İkincisi:Gazetecilik: Gazetecilerin özgürlükleri kısıtlanamaz, bilindiði gibi dördüncügüç olarak basın görülüyor. Şahsi olarak deðil Cemiyet Başkanı olarak bunusöylüyorum. Devlet sırrına sahip çıkacak. Belki de devlet sırrı denilenbelgenin yayımlanması çok iyi olacak. Bakın 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferinikutladık ve geride bıraktık. Bu ülke çok zor şartlar altında kuruldu. Uyanıkolmamız gerekiyor. Biz bazı şeylerden taviz vermeye başladıðımızda bununsonunun gelmeyeceðimizi bilmemiz gerekiyor. 4. güç denen basında arkadaşlarım çok zorşartlar altında çalışıyorlar. Hem kendi işlerine hem de evlerinin işlerini yürttüklerindenne zor şartlar altında mücadele ettiklerini yakınen biliyorum.Çünkü ben deaynısını yapıyorum.” dedi. Daha sonra her meslek grubunda olduðu gibigazeteciliðin de vicdanı olduðunu, buna göre gazetecilik yapılması gerektiðini;özgürlükleri savunurken devlet sırları, mahremiyet gibi konularda hassasiyetinönemine vurgu yaparak sözlerini bitirdi.


“ÖZGÜRLÜKLER SINIRLIOLAMALI”


Toplantının sonunda Aydın İHA BölgeMüdürü İbrahim Kılınç konunun genel birdeðerlendirmesini yaptı: “ Yeni nesil sadece okumaktan deðil, çalışmaktan dasoðutuluyor. Bu da yeni nesil gazeteciliði hazırcılıða itiyor. Genç gazeteciadaylarının İstanbul özlemi esasında istedikleri gibi olmayabilir. Kendihayatımdan bir misal vereyim: İstanbul’da yeni işe başladıðım dönemde, fotoðrafmakinasına, kameraya dokunmak bile çok zordu. Bir muhabir hasta olacak dayerine bakacaksın. Kameralara dokundurmadıkları için ben de 2 ton zeytin sattım;kamera aldım. İşler artık İstanbul’da da kolay deðil, ama teknolojiningelişmesiyle burada çalışmaya başlayan gazeteci kendisini geliştirip,İstanbul’da ki gazetecilerin tozunu silkeleyeceðine inanıyorum. Yetişen hiçbirgenç alternatifsiz deðildir. Çocuklarımızı çok seviyoruz ama bir o kadar daonlara zarar veriyoruz. ‘Oðlum bu kadar ezilme’ diyen anne- babalar var. Butavır çocukların gelişmesine mani oluyor.


Gazeteciliðin özgürlüðü, devletsırrı meslesine gelince bence gazetecilikte devlet sırrı olmalıdır. Devletsırrı gözetilerek habercilik yapılmalıdır. Bu noktada özgürlüklerkısıtlanmalıdır. Yani vicdanımıza baktıðımızda Devlet sırrı diyevasıflandırdıðımız haber, gerçekten Devletimize zararlı ise haberyapılmamalıdır. Özgürlükler sadece devletle sınırlı olmamalı. Sadece devletledeðil, vatandaşların mahremiyetine çok özen göstermeliyiz. Bir haber yapıldıðızaman, haber yapılan kişinin ailesi olduðunu, çocukları olduðunu da düşünülerekhaber yapılmalıdır. Hatta bu, olmazsa olmazımız olmalıdır. Hepimiz özgürüz; ama,vicdani olarak da düşünülmesi gerektiðini düşünüyorum. Bu hususun çok mühimolduðu fikrindeyim” dedi.


“İKİ TÜR GAZETECİ VARDIR”


Gazeteciliðin sınırları ne olmalı hakkında söz alan SesGazetesi Yazı İşleri Müdürü ve Habertürk Aydın temsilcisi Durmuş Ali Kılınç, “İşe yeni başlayanlar, ‘benİletişim Fakültesi mezunuyum, ben 19.00’den sonra çalışmam.’ diyor. Oysa ki ‘benbu sektörde her şeyi öðrenmek istiyorum’ demeli. Bu anlayışla gazetecilikyapmayan yeni nesil gazetecilerinbaşarılı olacaklarını düşünmüyorum.


Bana göre iki tür gazeteci vardır:Biri gazeteci, diðeri de devlet düşmanı gazeteci. Bu iki sınıf gazeteciliðibirbirinden ayırmak gerekir. Devlet düşmanı, tetikçi gazetecilik, gazetecilikdeðildir. Bu maaşlı, maşalıktır. Ben böylesi bir gazeteciliði red ediyorum. Bengazeteciliði deðerlerine sahip bir gazeteciliði önemsiyorum. Bu ilkelere baðlıgazetecilik, esas gazeteciliktir. Dolayısıyla devlet sırrı mutlaka olmalıdır. Devletin sırlarını yayımlamakgazetecilik deðildir. Bunu yapanlar bilerek bu sırları ifşa ediyorlar. Benim gazetecilik anlayışımda böylesigazeteciliðin yeri yoktur. Ben gazetecilik yaparken deðerlerime, mukaddesatıma;yani dinime ve devletime zarar verecek mi diye düşünürüm. Bunlara zararvermiyorsa veya zarar vermediðine vicdanen kanaat getirdiðimde haberi yaparım. Eðer vicdanım izin vermiyorsabunu haberleştirmem. Yani gazetecilik biraz da vicdandır. Vicdanımıza sorularakyapılacak bir meslektir. Böyle yapılırsa çok kutsal ve en büyük, en etkili güçolduðuna inanıyorum” dedi..


“TIR’LARDAKİ DEVLET SIRRINI ESASSIZDIRANLAR SORUMLUDUR”


Genel deðerlendirme bölümünde söz alan ASTO BaşkanıVeli Tiryaki de Devlet sırrınınolmasının gerekliðini bahsederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancakkamuoyundaki Tır’lardaki DevletSırrı’nın en son yayımlayanların deðil, ondan önce internete bunu koyanlarınsorumlu olacaðını; bundan dolayı suçlanacak kişilerin bunları internetesızdıranların olduðunu ve bu kişiler ile bu haberleri internet ortamındayayımlayıp paylaşanların esas sorumlu olduklarını” ifade ettik sonra sözlerinişöyle sürdürdü: “ Yeni Fikir SAM’ın Yuvarlak Masa Toplantısı’ ından çok istifadeettim. Beni de bu taplantıya davet ettiðinizden dolayı teşekkür ediyorum. Çoknitelikli bir müzakere toplantısı oldu” dedi.


Yeni Fikir SAM’ın Mart ayı Yuvarlak Masa Toplantısıüylerin ve diðer katılımcıların analizleriyle sona erdi.